CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, Kayseri Tomarza İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuruna yapılan saldırıya ilişkin yaptığı açıklama da şu ifadelere yer verdi:
Türkiye, AKP zihniyetinin kanun, kural tanımaz bir eylemine daha tanıklık etti.
Ne yazık ki yıllardır şehre darbe üstüne darbe vuran, şehri her alanda geriye götüren AKP,
Kayseri'yi kötülemeye, güzel şehrimizi olumsuzluklarla gündeme getirmeye de devam
ediyor.
Tomarza'da AKP İlçe Gençlik Kolları Başkanı olduğu belirtilen bir şahsın, yanındakilerle
birlikte Sen benim kim olduğumu bilmiyor musun, beni nasıl tanımazsın? diyerek, karakol basıp,
polisin burnunu kırdığını öğrendik.
Bu olay AKP zihniyetinin gerçek yüzüdür.
Devletin kurumlarını işlevsiz hale getiren, kurumları babalarının çiftliği gibi gören anlayışın
sonucudur.
Bu sadece Kayseri'de mi yaşandı?
Tabii ki hayır.
Her yerde benzer olaylar var.
Türkiye, AKP'li bir milletvekilinin oğlunun polislerimizi karakolda sıraya dizip, hesap
sorduğunu gördü.
AKP'li bir milletvekilinin polislere hakaretini ve sonra o polislerin, ailelerinin işinden aşından
olmalarını gördü!
Trafikte tartıştıkları AKP'liler yüzünden sürgüne gönderilen polislerin olduğuna dair haberler
de yine basında sıkça yer aldı.
Şimdi de karakol basıp, polis dövme vakası.
Bardağı taşıran son damla!
Sözüm ona kendini güçlü gören, mensup olduğu iktidardan güç alanların, suç işleyenlerin,
görev yapan memura, polise, işçiye hakaret ederek, küçümseyerek, aşağılayarak,
kendilerince racon kestikleri, AKP'li il başkanlarının askeri törenle karşıladıkları, böylece akıl
tutulmasının da bolca yaşandığı bir dönemi yaşıyoruz.
Mafyatik, karanlık tiplerin boy gösterdiği, özel aflar çıkarılıp, korunduğu, övüldüğü, pozlar
verildiği, pudralı hayatların sahnelendiği ülkemizde, bunları sıradanlaştıran, güç
zehirlenmesine yakalanmış bir iktidarın giderek her alanda parti devletine nasıl dönüştüğünü
görüyoruz!
Bu baskı ve korku iklimi toplumun her kesiminde oluşturuluyor, oluşturulmak isteniyor.
Odalardan borsalara, muhtarlardan derneklere, kooperatiflerden esnaf birliklerine kadar her
yerde bu baskı, yıldırma, korkutma zihniyetinin icraatlarını görüyoruz!
Hak arayanların, hak, hukuk, adalet diyenlerin nasıl dışlandığını, gaza, şiddete, hakarete
nasıl maruz kaldıklarını yaşıyoruz, hep birlikte görüyoruz.
İşte AKP ile ülkenin geldiği nokta bu. Her alanda, her yerde bu düşündüren tablo var.
Yapanın yanına kar kalan anlayıştan cesaret alanlar da bunu alışkanlık haline getirdi.
Tomarza'da yaşanan ibretlik olay, aslında bu tehlikeli iklimin dışa yansımasıdır. Üstünlerin
hukukunun, hukukun üstünlüğünü ezip geçme girişiminin bir başka versiyonudur!
Artık yeter.
Tablo vahim, yaşananlar korkutucu!
Karakol basma hadisesi ciddi bir meseledir. Üzerinde durulması, düşünülmesi gereken bir
siyasi parti travmasıdır! Bu ve benzer olayları yapanları cesaretlendiren, insanları karşı
karşıya getiren, toplumu geren, ötekileştiren, bu adaletsiz düzenin ta kendisidir. Ülkemiz,
milletimiz bu tabloyu hak etmiyor. Ülkemizin artık kaybedecek zamanı yok. AKP ile ortaya
çıkan kayıpları, kayıp yılları, liyakatsiz uygulamaları telafi edeceğiz. Korku duvarlarını
yıkacağız. Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız. Hak, hukuk, adaleti, liyakati
devlette esas kılacağız. Sevgi, saygı, hoşgörünün olduğu, kavgaların son bulduğu, ne ezen
ne ezilen, insanca Hakça bir düzen ya gelecek ya gelecek. Türkiye kazanacak, 85 milyon
insanımız kazanacak. Umutsuzluk yok. Geliyor gelmekte olan.