CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, iktidara yüklendi. Tarım ve hayvancılıkta yaşanan sıkıntılara değinen ve aynı zamanda partisinin çözüm önerilerini sıralayan Özer, “Yerli ve milli çiftçimizi susuz, mazotsuz, elektriksiz, yarı yolda bırakan, söz verip, tutmayan, zamlarla üretemez hale getiren, ama yabancı çiftçiyi ise her fırsatta koruyup, kollayan, ithal sevdalısı AKP'den bu ülkeye fayda gelmez” dedi.
“ARTAN MAZOT FİYATLARI ÇİFTÇİNİN TRAKTÖRÜNÜ HAREKET ETTİRMEZ, ELEKTRİK, GÜBRE, YEM, TARIM İLAÇLARINDAKİ ARTIŞLAR ÇİFTÇİYİ TARLASINI EKEMEZ HALE GETİRİRKEN, SULAMA KONUSUNDA YAŞANANLAR DA ARTIK PES DEDİRTİYOR”
Özer, “Artan maliyetler her kesimi olduğu gibi çiftçilerimizi de derinden etkiliyor. Üreten eller, bir yanda üretmek için çırpınırken diğer yanda ise AKP iktidarının reva gördüğü zorlukları, engelleri aşmaya çalışıyor” diyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri İl Başkanı Ümit Özer, “AKP'nin üretimden uzak, tüketime, satmaya, betonlaştırmaya ve haliyle ranta odaklı yönetim anlayışı ülke genelinde olduğu gibi şehrimizde de sorunları beraberinde getiriyor. Örneğin yanlış politikalar yüzünden tarım alanı açısından Türkiye’de 6'ncı il olan Kayseri 8'inci sıraya geriliyor. Bu düşüş önlem alınmazsa tüm hızıyla devam ediyor. Çünkü insanlar ekmekten, üretmekten el çektiriliyor. Halkın partisi olarak ilçe ziyaretlerimizde çiftçilerimizle de buluşuyor ve sorunları yerinde dinliyoruz. Aynı zamanda vatandaşlarımıza halkın iktidarında yapacaklarımızı anlatıyoruz. Ne yazık ki birçok çiftçi ya üretimi bırakmış ya da azaltmış durumda. Artan mazot fiyatları çiftçinin traktörünü hareket ettirmez, elektrik, gübre, yem, tarım ilaçlarındaki artışlar çiftçiyi tarlasını ekemez hale getirirken, sulama konusunda yaşananlar da artık pes dedirtiyor” diye konuştu. Tomarza, Develi, Pınarbaşı’nın fark etmediğini ve hangi ilçeye gidilse çiftçinin dertli olduğunu kaydeden Özer, “Çünkü üreten eller üretemiyor, nefes alamıyor. AKP, her zaman yaptığını yapıp, seçimden seçime görünüyor, söz veriyor, tutmuyor, yıllardır oyalıyor” dedi.
AK PARTİLİ BAZI İSİMLERİN GEÇMİŞTE SÖYLEDİKLERİ, “ALLAH’IN SUYUNA PARAMI OLUR?” SÖZLERİNİ DE HATIRLATTI
Sulama konusunda yaşanan sıkıntılara da değinen Özer, AK Partili bazı isimlerin geçmişte söyledikleri, “Allah’ın suyuna paramı olur?” sözlerini de hatırlattı. Özer, şunları söyledi: Sulama projelerinin yılan hikâyesine döndüğü ilimizde DSİ aracılığıyla çıkartılan engeller de üreticilere darbe üstüne darbe vuruyor. Memleketin ırmakları çiftçiye sonuna kadar yasaklanıyor, yandaş ve rant projelerine ise sonuna kadar açılıyor. Çiftçiler, cezalarla tehdit ediliyor. Yani "Allah'ın suyuna para mı olur?" diye iktidara gelenler, vatandaştan oy isteyenler, çiftçinin bağını, bostanını, tarlasını susuz bırakmaya, zorluk üstüne zorluk çıkarmaya devam ediyor. AKP söylemde milli, ancak uygulamalara bakınca 'gayri milli' yol izlemeye devam ediyor. Halkımız gerçekleri artık görüyor. Çiftçimiz ekmesin, üretmesin diye ellerinden geleni yapanlardan, yerli ve milli üretim dururken, ithal ürün sevdası peşinde koşanlardan, tarım ambarı ülkemizin çiftçisi dururken, üretmek için destek beklerken Venezuela'da toprak kiralayıp, milyonlar aktarıp, buğday alacak zihniyetten, yatırım yapan yerli çiftçiyi yarı yolda bırakanlardan, bu ülkeye fayda gelmez. Kendi çiftçisini her fırsatta cezalandıran, önüne engeller çıkaran elin çiftçilerini ise kalkındıran, koruyan, kollayan memleket evladı çiftçimizin hakkı olanı, yabancıya aktaran, hacizli olan tarla, sera, bağ vasfındaki taşınmaz sayısını ülkemizde yüzde 168 arttıran, çiftçinin milli gelirden alacağına göz koyan, 2006'dan bu yana yerli ve milli çiftçimize 273 milyar lira alacağını vermeyen, bu adaletsiz düzenin mimarı AKP'nin artık gideri yok!”
“BORCU OLAN ÇİFTÇİNİN TRAKTÖRÜ, BİÇERDÖVERİ, HAYVANI ASLA HACZEDİLEMEYECEK. MAZOTTA ÖTV VE KDV ALINMAYACAK, ÇİFTÇİLERİMİZE UCUZ ELEKTRİK VERECEĞİZ”
Partisinin tarım ve hayvancılıkta yaşanan sorunlara yönelik projelerini de açıklayan Özer, “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun da kamuoyuna açıkladığı gibi, halkın iktidarında söz veriyoruz; TARSİM'i yeniden düzenleyeceğiz. Tarım Kanunu'ndaki ‘Çiftçiye her yıl milli gelirin yüzde 1'i oranında teşvik verilir’ hükmünü bütçeye koyacağız. Havza bazlı planlama yapılacak. Kim neyi ekecek belli olacak, neyi satacağını da bilecek. Maliyet artı makul kâr, eşittir taban fiyat olacak. Çiftçinin güvencesi Devlet olacak. Borcu olan çiftçinin traktörü, biçerdöveri, hayvanı asla haczedilemeyecek. Mazotta ÖTV ve KDV alınmayacak, çiftçilerimize ucuz elektrik vereceğiz. Güneş enerjisi projelerimizle de aynı zamanda elektriği ücretsiz de çiftçimize sunacağız. Hiçbir çiftçinin, üreticinin zarar etmediği bir modeli inşa edeceğiz. Halkın iktidarında bir hafta içinde ister bankalardan isterse Tarım Kredi Kooperatifinden çiftçilerin aldıkları kredilerin faizlerini sileceğiz. Çiftçi de rahat nefes alacak, Türkiye yeniden kendi kendine yeten ülke olacak. Bunun yanında göçü önlemek, insanların doğduğu topraklarda sözde değil, özde doyması, gençlerimizin kırsalda kalmaları ve çalışmaları için sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Bizim sözümüz var, halkın iktidarında çiftçi yeniden milletin efendisi olacak. Kimse umutsuzluğa kapılmasın. Asla umutsuzluk yok. Bu karanlık günler bitecek. Çünkü geliyor gelmekte olan” şeklinde konuştu.
