Kayseri Ticaret Odası (KTO) Ağustos Ayı Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Kent ve ülke ekonomisindeki güncel gelişmeleri değerlendiren Başkan Ömer Gülsoy, “İş dünyası olarak öngörülebilirlik istiyor, geleceğe dair yol haritası bekliyoruz. Reel sektör firmalarımız finansmana erişimde büyük zorluklar yaşıyor. KOBİ'lerimize destek vermeli, uygun finansman imkanlarına ulaşmalarını sağlamalıyız. Artık özel bankalar da üretimi desteklemeli.” diye konuştu.

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Ağustos ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan başkanlığında M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Başkan Ömer Gülsoy’un yanı sıra Yönetim Kurulu üyeleri, Meclis üyeleri ve Basın mensupları katıldı.

Saygı duruşundu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından görüşülen gündem maddeleri kabul edildi. Toplantıda, ay içerisinde yapılan faaliyetlere de yer verildi.

Meclis toplantısında ülke gündemini, küresel, bölgesel ve ekonomik gelişmeleri değerlendirerek Odanın çalışmalarıyla ilgili meclis üyelerini bilgilendiren Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, sözlerine tarihi olaylara değinerek başladı.

Havalimanı 10 ayda 2 milyon 208 kişiye hizmet verdi Havalimanı 10 ayda 2 milyon 208 kişiye hizmet verdi

Sakarya Meydan Muharebesi, Malazgirt Zaferi ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin yıldönümlerini kutlayan Başkan Gülsoy, “Devletimiz ilelebet var olsun” dedi.

“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÜLKEMİZİ DE TEHDİT EDİYOR”

Konuşmasında İklim değişikliğini olumsuz etkileyen çevresel olayların dünyayı olduğu gibi ülkemizi de tehdit ettiğine vurgu yapan Başkan Gülsoy, “Küresel ısınma ve iklim değişikliğini durdurmak için çaba göstermek zorundayız. Bu çerçevede, organik tarım üretimi, yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliği ve güvenliği ön plana çıkıyor.” İfadesini kullandı.

“AB YEŞİL MUTABAKAT’TA HER BİREYE GÖREV DÜŞÜYOR”

AB Yeşil Mutabakatın en çok konuşulan konuların başında yer aldığının altını çizen Başkan Gülsoy, “AB yeşil mutabakatı sadece bir çevre stratejisi değil, ülkemizi de yakından ilgilendiren yeni bir uluslararası ticaret sistemi ve iş bölümü olarak da değerlendirilmelidir. Dünyada artan kuraklık tehlikesi ile su yönetimi hepinizin bildiği gibi büyük önem kazanıyor. Sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde gelecek nesillerin temiz bir çevrede yaşama hakkına helal getirmeden insanlığın doğa ve çevreyle olan ilişkisini düzenlemek ve yeni bir ekonomik büyüme modeli önümüzde duruyor. Her bireye görev düşüyor.” dedi.

Reel sektör firmalarının son dönemde finansmana erişimde büyük zorluk yaşadığını vurgulayan Gülsoy, “Özellikle KOBİ kredilerinin reel olarak artmaması, zincirleme etkiyle ülkenin ve sektörlerin tamamına olumsuz yansıyor. Büyümenin bereketi her kesime yansısın istiyorsak, KOBİ'lerimize destek vermeli, uygun finansman imkanlarına ulaşmalarını sağlamalıyız.” diye konuştu.

“ARTIK ÖZEL BANKALAR DA ÜRETİMİ DESTEKLEMELİ”

Kamu bankalarının ticari kredilerde üretime destek olduğunu belirten Gülsoy, “Zorlukları aşmak ve sürdürülebilir büyüme hedeflerimiz için özel bankalarımızın da artık yatırıma, istihdama, üretime, ihracata ve KOBİ'lerimize ciddi anlamda katkı sağlamaları bu dönemde büyük önem arz etmektedir." dedi.

“İŞ DÜNYASI ÖNGÜRÜLEBİLİRLİK VE GELECEĞE DAİR YOL HARİTASI BEKLİYOR”

İş dünyası olarak her şeyden önce öngörülebilirlik ve geleceğe dair yol haritası beklediklerini belirten Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İş planları yapmak ve güven içinde ilerlemek üzere, kamu idaremizin hazırlayacağı orta ve uzun vadeli planların gayet önemli olduğunu düşünüyoruz. Dengeli ve kapsayıcı büyüme için makroekonomide istikrar ve güven sağlanmalı. Yapısal reformlara ilişkin somut bir yol haritası ortaya konulması lazım. Yeni ekonomi yönetiminin bu yönde hareket ederek, para politikasında başlattığı normalleşme adımları memnuniyet vericidir ve devam etmelidir. “

“YÜKSEK ENFLASYON CİDDİ BİR ENGEL OLARAK KARŞIMIZDA DURUYOR”

Enflasyonun düşmesiyle üretim kapasitesinin artması ve yatırım canlanmasını beklediklerinin altını çizen Başkan Gülsoy, “ Enflasyon hem ülke ekonomisinin hem de iş dünyasının önünü görülebilmesi açısından önemli bir parametre. Enflasyonun tek haneye düşürülmesi üretim kademelerinden, uluslararası güvenirliliğimize, sosyal yaşamın devamlılığına kadar hayatın her alanında önem arz etmektedir ve bu dönemde ciddi bir engel olarak karşımızda duruyor. Karar alma süreçlerimizi zorlaştırıyor, kaynakların rasyonel alanlara yönlendirilmesini engelliyor.” İfadelerini kullandı.

“ENFLASYON MUHASEBESİ YÜRÜRLÜĞÜ GİRMEZ İSE KAYIT DIŞILIK ARTAR”

Yüksek enflasyon nedeniyle işletme sermayelerinin hızla eridiğini belirten Gülsoy, “Üreten, katma değer yaratan, istihdam sağlayan ve ihracat yapanlar cezalandırılıyor. Gerçek olmayan kağıt üzerindeki fiktif karların mutlaka enflasyondan arındırılması gerekiyor Eğer enflasyon muhasebesi yürürlüğe girmez ise ciddi anlamda finansal erime ve satın alma gücü düşen bir reel sektör gerçeği ile karşı karşıya kalacağız. Bu sebeple işletmeler için enflasyon muhasebesi zorunluluk halini almıştır. Hem çalışma barışının korunması hem de haksız rekabetin ortadan kaldırılması ve kayıt dışı ile mücadele çerçevesinde enflasyon muhasebesinin ertelenmeden yürürlüğe girmesini bekliyoruz.” dedi.

“BAKANLARIMIZI SORUNLARIMIZI İLETME FIRSATI BULDUK”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Ekonomi Şurası’nda 8 saatlik süren bir toplantı gerçekleştirdiklerinin altını çizen Başkan Gülsoy, Biz de Oda olarak komitelerimizden, sahadan gelen sorun ve çözüm önerilerini bu toplantıda direkt ilgili bakanlarımıza iletme fırsatı bulduk. Özellikle finansmana erişimde yaşanan sıkıntıları, vergi oranlarını, işletme sermayesine ihtiyacımız olduğunu, kredilere ulaşamadığımızı, GES ve inşaat sektöründe yaşanan sıkıntılarımızı, maliyet enflasyonunu, ihracat ile ilgili problemlerimizi, EYT kaynaklı sorunlarımızı ve Orta Anadolu Üretim Havzası oluşturulması gibi 20’den fazla maddeyi Sayın Bakanlarımıza ilettik. Bizi sabırla dinlediler. Sorunlarımızın ve çözüm önerilerimizin hepsinin farkındalar. Kendileri de aktardığımız konuların üzerinde canla, başla çalıştıklarını dile getirdiler. Ekonomide elbette bir takım zorluklar yaşıyoruz. Ama enseyi karartmıyor, mücadeleden kesinlikle vazgeçmiyoruz. Biz, koşmaya, çalışmaya, üretmeye hazırız. Allah'ın izniyle tüm sıkıntıları aşacak, yola devam edeceğiz. Ülkemizi daha güçlü, daha zengin, daha müreffeh yapmak için üretmeyi, emek vermeyi sürdüreceğiz.” İfadelerini kullandı.

“OKUL ALIŞVERİŞİNDE YEREL İŞLETMELERİMİZİ TERCİH EDELİM”

Okulların açılması ile alışveriş yapacak velilere de seslenen Gülsoy, “Malum 2023-2024 eğitim-öğretim yılı 11 Eylül tarihinde başlayacak. Yerel işletmelerimize sahip çıkalım. Alışverişlerimizde lütfen yerel işletmelerimizi tercih edelim. Yükümüzü çeken sektörlerden alışveriş yapalım. Ekmeği bile fırıncıdan alın. Önce kentimiz sonra ülkemiz kazansın. Sezonluk çeşit düzerek yıllardır o işin kahrını çeken sektörlere destek olmalıyız. Yeni eğitim-öğretim yılının da şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Tüm öğrenci ve öğretmenlerimize başarı dileklerimi iletiyorum” diye konuştu.

“BU YIL GURBETÇİ BEREKETİ YAŞANDI”

Bu yıl gurbetçi bereketi yaşandığının altını çizen Gülsoy, “Çarşı pazarımız da oldukça hareketliydi. Esnafımıza büyük fayda sağladılar. Kısacası bunca sıkıntının arasında gurbetçilerimizle birlikte esnafımızın da yüzü güldü. 9’ncu ayın sonuna kadar inşallah bu hareketlilik sürer diye bekliyoruz. Sıla-i Rahim yapan gurbetçilerimize huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Kazasız, belasız gidip gelmelerini rabbim nasip eylesin” dedi.

Konuşmasının sonunda Ağustos ayı içerisindeki oda faaliyetlerine yer veren Gülsoy, dolu dolu bir ay geçirdiklerini söyledi.