SAVUNMA, YAŞAM HAKKI KADAR DEĞERLİDİR
Doğu Roma’nın Başkenti Konstantin’i Türk Milleti’nin 1453 yılında fethedip İstanbul yapmasıyla
başlayan Yeni Çağ ile beraber bu durumun daha da görünür hale geldiğini belirten Özdemir;
“Bireysel ve kolektif savunmanın yanı sıra siber alan ve uzay da günümüz insanlığının en önde
gelen savunma gereksinimlerinin karşılandığı bir düzleme taşınmıştır. Bu çerçevede savaş
koşullarının yanı sıra terörizm gibi güvenlik sorunları karşısında da savunma altyapısı ve
mücadele stratejilerinin uğraş sahası artmıştır.” açıklamasında bulundu ve başta Karabağ’da
yaşanan ve Azerbaycan’ın 44 günde elde ettiği muazzam zafer olmak üzere, mevcut durumda
Ukrayna’da devam eden savaş, savunmaya dair yeni doktrin ve uygulamaların önemini ortaya
koyduğunu ifade ederek; “Dolayısıyla bir savaşı kazanmak için artık yalnızca ağır ve tahribatı
yüksek silahların varlığı değil, hafif fakat sürekliliği olan ve elektronik harp unsurlarıyla
desteklenen silah sistemleri ve bunları kullanan askeri personelin kabiliyetlerinin önemi de
artmıştır.” dedi.
SAVUNMA SANAYİMİZDE YERLİLİK ORANI %80’E ULAŞMIŞTIR
Her ülkenin kendi ihtiyaç duyduğu silah sistemlerini, kendisinin üretmesinin son derece önemli
ve hayati bir konu olduğunu ifade eden Özdemir; “Zira tedarikte yaşanan sorunlar ve zaman
kaybına ilave olarak örtülü yahut açık ambargoların vasat bulduğu bir dönemde savunmada
kendisine yetebilen ülkelerin üstünlüğü sağlayacağı açıktır. Büyük bir gurur ve iftiharla ifade
etmek gerekir ki savunma sanayinde %80 yerlilik oranına ulaşmış bulunan ülkemizin
caydırıcılığı, geçmişe nazaran çok daha fazla artmıştır. Bugün Türk savunma sanayi ürünleri
küresel düzeyde aranan ve mutlaka sahip olunması istenen, üstün görülen sistemler olarak kabul
görmektedir.” dedi.
İÇERDE VE DIŞARDA TERÖR İNLERİNİN TAMAMI TEMİZLENECEKTİR
TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi İsmail Özdemir; Cumhuriyetin yeni yüzyılına girerken,
dünden kalma fitnelerin, etnik ve mezhebe dayalı bölücülüğün Türkiye’nin geleceğinde asla
yer bulamayacağını ifade ederek, “Terör örgütleri ve onun propagandasına soyunarak milli
birlik ve beraberliğimize kasteden kim varsa alayının kökü kuruyacak ve Cumhuriyetimiz emin
adımlarla üçüncü yüzyılına doğru ilerleyecektir. İster içerde ister dışarda olsun, terör inlerinin
tamamı temizlenecek, terörist zihniyetlerin başları her yerde ezilecektir.” dedi.
AVRUPA’DA GÜVENLİK MİMARİSİ ÇÖKMÜŞTÜR
Ukrayna-Rusya savaşı sonrası Avrupa’da güvenlik mimarisinin çöktüğünün herkesin malumu
olduğunu ifade eden Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir; “Bununla beraber uluslararası çapta
var olan güvenlik yapılanmalarının kendisini revize etme eğilimi de artmıştır. Bu şartlarda
NATO’nun genişleme stratejisi kapsamında yürüttüğü politikalar dikkat çekmektedir. İsveç ve
Finlandiya’nın NATO’ya üyelik müracaatı sonrasında ülkemizle de üçlü memorandum
imzalamış olmaları şimdilerde uluslararası kamuoyunun dikkatleri arasındadır.” açıklamasında
bulundu.
İSVEÇ VE FİNLANDİYA, PKK VE UZANTILARINA DESTEĞİ
KESMELİDİR
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olabilmek için Türkiye’ye verdiği taahhütleri eksiksiz
olarak yerine getirmesi gerektiğine dikkat çeken Özdemir; “İsveç ve Finlandiya, PKK ve
uzantılarına desteği kesmeli, bu terör örgütüne propaganda ve her türlü faaliyet yapma imkânı
tanımamalı ve engellemelidir. Ülkemiz açısından milli güvenlik tehdidi oluşturduğu tescillenen
ve Türk adaleti tarafından aranan şahısların iadesi gerçekleştirmelidir. Aynı hassasiyetimizin,
FETÖ terör örgütü için geçerli olduğu ve bu konuda da tavizimizin olmayacağı
muhataplarımızca unutulmamalıdır.” açıklamasını yaptı. Şimdiye kadar İsveç ve Finlandiya’nın
altına imza attıkları sözleri yerine getirdiğini söylemenin mümkün olmadığını belirten Özdemir;
“Netice itibarıyla NATO’ya üye olmaları meclisimizin iradesine bağlı olduğundan, böyle devam
etmeleri halinde bizden olumlu yönde tavır görmeleri asla söz konusu olamayacaktır.” ifadelerini
kullandı.